Gerçek usulde gelir vergisine tabi serbest meslek faaliyeti ile iştigal eden doktorluk faaliyeti ile iştigal eden mükellefim. Eşimi muayene hanemde işyeri personeli olarak çalıştırmak istemekteyim, personel olarak çalışacak olan eşime ödeyeceğim ücret ve sigorta giderlerini yasal defterlerime gider olarak kaydedebilir miyim?
Gelir İdaresi Başkanlığı Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Ve Usul Müdürlüğü tarafından 10/11/2008 tarih ve B.07.l.GİB.4.42.16.01 GVK-2/1966 sayılı muktezada
“ ……. hizmet akdi ile işyerinizde çalıştırdığınız eşinize ücret bordrosu düzenleyerek yapacağınız ücret ödemeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na fiilen ödediğiniz sosyal güvenlik primlerini, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesi hükmüne göre mesleki kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate almanız mümkündür.” Denilmektedir.
Muktezanın Tam Metni
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü)
(Gelir ve Kurumlar Vergileri Müdürlüğü)
SAYI : B.07.l.GİB.4.42.16.01
GVK-2/1966 10/11/2008
KONU:Serbest Meslek Erbabının yanında çalıştırdığı eşine
ödediği ücret ile sigorta primlerinin gider olarak indirilmesi �
�
İLGİ: 31.10.2008 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde; ……………. Vergi Dairesi Müdürlüğünün …………………….. vergi numarasında serbest muhasebeci mali müşavirlik faaliyetinden dolayı kayıtlı mükellef olduğunuz, 16.10.2008 tarihinden itibaren işyerinizde eşinizi ücretli olarak çalıştırdığınızı belirterek, eşinize ödeyeceğiniz ücretler ile SSK primlerini, serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapıp yapamayacağınız hususunda bilgi istemektesiniz.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ‘Ücretin Tarifi’ başlıklı 61. maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez … ” hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı Kanunun ‘Serbest Meslek Kazancının Tarifi’ başlıklı 65. maddesinde; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır … ” hükmü ile ‘Mesleki Giderler’ başlıklı 68. maddesinde; “(5035 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle değişen madde; Geçerlilik:01.01.2004; yürürlük:01.01.2004) Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
1. mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler …
2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri .
. . . ” hükümlerine yer verilmiştir.
Yine aynı Kanunun ‘Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler’ başlıklı 41. maddesinin birinci fıkrasının 5. bendinde ise; teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatların ticari kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmeyeceği hüküm altına alınmış olup, bu hükmün serbest meslek kazancı için geçerli olmayacağı tabiidir.
Konu ile ilgili olarak 19.02.1994 tarih ve 21854 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 174 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “C. SSK Primlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Gider Yazılması’ başlıklı bölümünde; ” …
506 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 80 inci maddesinin birinci fıkrasında, “İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden, bu kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur.” denilmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasında da “Kuruma ödenmeyen prim Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılmaz.” hükmü yer almıştır.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 2 numaralı bendinde, ticari kazancın tespitinde, işverenlerce hizmet erbabı için ödenen SSK primlerini gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlere göre SSK priminin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılacaktır … ” açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; hizmet akdi ile işyerinizde çalıştırdığınız eşinize ücret bordrosu düzenleyerek yapacağınız ücret ödemeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na fiilen ödediğiniz sosyal güvenlik primlerini, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesi hükmüne göre mesleki kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate almanız mümkündür.
Bilgilerinize rica ederim.
Sıtkı AKSÖZ
Vergi Dairesi Başkanı